ANKARA’da nörolojik rahatsızlık nedeniyle tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen 16 yaşındaki lise öğrencisi Muhammed Bera Güneş, organlarıyla 5 kişiye hayat verip, ışık oldu.
Lise öğrencisi Muhammed Bera Güneş’in, geçen hafta perşembe günü nörolojik rahatsızlık nedeniyle tedavi gördüğü Ankara Üniversitesi Hastanesi Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Çocuk Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşti. Güneş ailesi, Muhammed’in organlarını bağışlama kararı aldı. Bunun üzerine Muhammed’in kalp, karaciğer, akciğer, böbrekleri ve korneaları operasyonla alınıp, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi ile Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gören 5 hastaya nakledildi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tanıl Kendirli, Muhammed Bera Güneş’in beyin ölümü gerçekleştikten sonra ailesiyle iletişime geçildiğini söyleyerek, “Cuma günü ailemiz bize çocuklarının organlarını bağışladıklarını resmi olarak bildirdiler. Aynı akşam da Sağlık Bakanlığı’n bildirildi organ bekleyen acil hastalar için. ve sonuç olarak Sağlık Bakanlığı’nın kararlarıyla hastanın kalp, akciğer, karaciğer, 2 böbreği ve korneaları için işlem başlatıldı. 4 organ Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne, 1 böbrek Gazi Üniversitesi Hastanesine gönderildi. Bu organlar aktif olarak 5 hastaya nakledildi. Özellikle kalp ve akciğer nakli yapılan hastalarımızın durumlarının çok iyi olduğunu biliyoruz. Diğer hastalarımızın durumu da iyi olacaktır. Biz de bu durumdan dolayı çok mutluyuz” dedi.
‘ORGAN NAKLİ DÜŞTÜ’
Prof. Dr. Kendirli, organ nakillerinin kritik durumdaki hastalar için çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Bazı organ yetmezlikleri nakil dışında tedavi olamıyor. ve o organın dışında diğer organları tam çalışan da birçok hasta var; ancak nakilsiz de tedavi olamıyor. Türkiye’deki büyük sorun, toplum bazında da biliniyor; ‘kadavradan nakil’ dediğimiz naklin yetersiz olması. Bu özellikle akciğer nakli, kalp nakli ve bir miktar da karaciğer ve böbrek nakli için önemli bir konu. Özellikle kalp ve akciğer nakli kadavradan yapılıyor. Eğer ‘beyin ölümü’ dediğimiz olaydan sonra ailesi, kişinin donör olmayı kabul etmezse bu nakiller olmuyor. Türkiye’de bu seneki 22’nci kalp nakli oldu. Ama 4-5 sene öncesine baktığımızda bu sayı, 100 kalp naklini buluyordu. Son 3 yılda Covid-19 salgını sonrasındaki süreçte düştü ve bu tekrar eski noktayı yakalayamıyor” diye konuştu.